akifoz sitesi kopya
bekir yaşar şiirleri sitede yayınlanan şiirler
http://www.mehmetsokmeninyeri.com/sapacali/siir/ sitedinden alıntıdır.
ŞİİR NO 194 ÇUKURBAĞ
Dindirsem özlemi gelmez elimden
Yollar geçit vermez dağın yelinden
Abanozdan, Sumak’ tan, Aşak Beli’nden
Aşıp ta gurbete gelenlerdenim
Kanatlanıp Kuşyuva’dan uçarsam
Göçer gibi göç eyleyip göçersen
Gödüre’den, Gabalak’tan geçersen
Yolcuya yörüğe sor Çukurbağ’ı
Çukurbağ aşkına gönül verirsen
Fariske’den öte yaya yürürsen
Kuşburnu toplayan bir kız görürsen
Uzak mı, yakın mı, sor Çukurbağ’ı
Önünde kaledir, ah Onnas Dağı
Cennetten bir köşe, Girenes Bağı
Yalman, Sorkun, Kestel oba çardağı
Yellice’ye çık ta gör Çukurbağ’ı
Sekiyurt, Meydancık, Barcın Muğarı
Buz gibidir doyulmayan suları
Güz gelende toplayınca mantarı
Mantar tadındadır tad Çukurbağ’ı
Köristan’ı Ak Gediği geçince
İlkbaharda Tüm çiçekler açınca
Bir muğarda birkaç yudum içince
Ala çakır bak ta gör Çukurbağ’ı
Eğer öğüt almadıysan babandan
Unutup ta atacaksan kafandan
Hele bir de evlendiysen yabandan
Fet’e Muzvadı’ya Sat Çukurbağ’ı
Unuttuğunlara kat ÇukurBağ’ı
ŞİİR NO 195 ESKİ GEMİ
Öyle tutumlu ki kadın
Öyle fıkır fıkır coşkun
Ne yokluk, ne yoksulluk
Hep çocukluk giysileri giydiği
Hepsi dar, hepsi kısa
İplikleri sırıtır dikişlerin
Atacak değildi ya çöpe
Giymemişti ki çocukken
Yaşamamıştı çocukluğunu, gençliğini
Baktı ki gelivermiş kırkına
Öyle utangaç
İliklemeye çalışır düğmeleri
Ama boşuna
Beden isyankâr
Öyle bereketle ki
Bitek topraklar gibi
Nemli ve dolgun dudaklar
Nasıl anlatayım, bitmeyen umudu var
Öyle aç, öyle aç ki aşka
Konuğu olasım gelir
Ama iskelemde bir gemi var
ŞİİR NO 196 KÜFRÜM ve ÖKSÜRÜĞÜM
Sana geldiğim köyü
Doğduğum evi söyleyeyim
Git, gör
Bir gececik yat, yattığım yatakta
Giydiğim giysileri giy
Yediğim yemekleri ye
Yer sofralarında
Yemekse eğer
Isın ocak ateşinde ısınabilirsen
Anlarsın öksürüğümün, isyanımın nedenini belki
Yaya yolculuklar yap dağ yollarında
Ata, eşeğe bin, düş ara sıra
Alıç topla, çiğdem sök
Çift sür katırla
Orakla biç
Harman yerine topla sırtında
Döv döne döne
Harman sonu aşık ol
Vermesinler yoksul diye
Gurbete çalışmaya git, kına parasına
İş ara, kapı kapı
Parasız pulsuz kal
Aç kal
Ekmek iste bilmediğin insanlardan
Senin de sömürülsün emeğin
Boşa gitsin alın terin
Anlarsın küfrümün nedenini belki
Şiire yansır yurdumun çiçekleri
Yan yana sıralanan sözcükle vardır ya
Yan yana mezar taşları gibi
Arka arkaya doğan
Yan yana ve kucak kucağa yatan
Anlamsız gürültülerle
Uykuları yarım kalan çocuklar
Keşke şiir olsaydı
Şiir değil ki bunlar
Gündüzleri sevişilmez oralarda
Gün boyu üretkendir insanlar
Ama hiç doymazlar
Karanlığın çocuklarıdır çocuklar
Çıra ışığında el yordamına bulunur yol
İsyanımı ve öksürüğümü anla
Benim gibi milyonlar var
Cesaretin varsa eğer
Yüreğin varsa demiyorum bak
Git doğduğum köye
Tut bir tekinin elinden
Çek çıkar karanlığın içinden
Ona da sor duygularını, düşlerini
Anlarsın karanlığın nedenini belki
Anlarsın isyanımı, aykırılığımı
ZCAN
|
13/6/2007
ermenek bekir yaşar şiirleri
ŞİİR NO 186 ERMENEK DESTANI
Durun anlatayım Ermenek ilin
Yalan yanlış olur ise düzeltin
Yüzde yetmiş yamaçların eğimi
Kendine güvenen gitsin yurt etsin
Keben başı avcıların durağı
Çok üşütür bir yağdı mı kırağı
Tekeçatı, Balkusan’ı, Bozdağ’ı
Görmeyenler, Ermenek’i ne bilsin?
Yaz gelince yaylalara göç olur
Çoban çiçeği güzellere taç olur
Göç mevsimi gidilmezse geç olur
Gitmeyenler, Torosları ne bilsin?
Zeyve’de yazları pazar kurulur
Göksu ancak yaz mevsimi durulur
Küflü peynir, batırığı sorulur
Görmel Köprüsü’nden geçmeyenler ne bilsin?
Ceviz, kiraz, anayrdu Muzvadı
Mulumu, Daran’ı yollar uzadı
Bazlamayla başka oluyor tadı
Acı kaymak yemeyenler ne bilsin?
Lafsa, Davdas kadıların durağı
Halimiye, yolcuların uğrağı
Cenne, Güzve kara yakıt yatağı
Kömürünü yakmayanlar ne bilsin?
Sarıveli kurmuş ondandır adı
Boyalık, Kazancı, ah Sarıvadi
Benim söyleyecek sözüm kalmadı
Arap aşı içmeyenler ne bilsin?
Cilver, Civandere, sınır Gödüre
Şahınlar, Ayhatun, bir de Nadire
Gören şaşar, Yalman’daki sedire
Çukurbağ’da pekmez yemeyenler ne bilsin?
Adiller Yaylası oluşu karlık
Karapınar Yaylası’nda arılık
Yazın buraları sanki bir ballık
Ballarından yemeyenler ne bilsin?
Uğurlu bahçelik, havası çok hoş
Gargara, Çömlekçi, ah kara yokuş
Limasol’un yaylasıymış İlamos
Tarihini öğrenmeyen ne bilsin?
Göktepe Asarı ve Köristan’ı
Kaya mezar şaşırtıyor insanı
Günder’in bayrak renkli toprağı
Görmeyenler Fariske’yi ne bilsin?
Sarıveliler karşısındaki kale
Çukurbağ’da Boyunlu’ya çık hele
Maraspoli Mağarası’n bir kere
Gezmeyenler Ermenek’i ne bilsin?
Daha nice sayamadığım yerler
Göksu üzerindeki köprüler
Hele yaylalardaki inler
Serin serin yatmayanlar ne bilsin?
Dereleri geçit vermez baharda
Benzeri görülmez hiçbir diyarda
Yokluk görmeyenler düz ovalarda
Orda nasıl yaşanılır ne bilsin?
ŞİİR NO 187 ERMENEKLİ
Teknoloji yoktu, ama biz vardık
Emek gücümüzle hizmet sunardık
Kışın ıslanırdık, yazın yanardık
Biz buralı değiliz, Ermenekliyiz
Nere baksan emeğimiz var bizim
Sömürüldük, yaşantımız zor bizim
Köprüler, tüneller, okullar bizim
Biz buralı değiliz, Ermenekliyiz
Yüzde yüze yakın okuryazarı
Ekmek için yurtlandık buraları
Size niçin anlatırım bunları?
Biz buralı değiliz, Ermenekliyiz
Buyruk aldık Karaman’ın beyinden
Yunus Emre, Karacaoğlan soyundan
Sapacalı ol Çukurbağ Köyü’nden
Gurbetteyiz ama Ermenekliyiz
13/6/2007
ÇUKURBAĞ LI
ŞİİR NO 259 ÇUKURBAĞLI DENİR Mİ?
Ağıla katarken oğlak saymayan
Meydancıkta yayık kurup yaymayan
Sekiyurt’ta keklik sesi duymayan
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Girenese gidip, pamuk ekmeyen
Arasına kavun, karpuz dikmeyen
Adamyeyici’sinden yaya çıkmayan
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Karakütük Bağları’na inmemiş
Ne katıra ne eşeğe binmemiş
Kapısanın Gölü’nde de çimmemiş
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Karışık’ın mantarını bilmiyor
Deliktaş’ta eğşi kulak yolmuyor
Senede bir Köristan’a gelmiyor
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Burçak Tepesi’ne bir kez çıkmadan
Peyniralanı’nda çiğdem sökmeden
Sorkun’un başına varıp çökmeden
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Cula Deliği’nin karını bilmez
Dikenlialan’da bir gece kalmaz
Kestel Pınarı’ndan bir yudum almaz
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Taş yuvmamış şu Onnas’ın yüzüne
Çıkıp yatmaz Kaynarca’nın düzüne
Varmaz, Gülmuğar’a Kapız Gözü’ne
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Uyumazsa Dizelitaş’ın başında
Dinlenmezse Gonacak’ın taşında
İzi yok Demirkazık, Aydoğmuş’unda
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Külü yok Yalman’da, Yağcıini’nde
Anısı yok geçmişinde dününde
Çiçeklerin kokusu yok geninde
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Kimi kaldım diye dizin dövüyor
Kimi Söğüt, Kimi Saklı övüyor
Kimi yurt tutanın kemiğine sövüyor
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Sapacalı koca diken biçemez
Taşoluk’tan yatarak su içemez
Karakütük Köprüsü’nden geçemez
Söyle buna Çukurbağlı denir mi?
Bekir YAŞAR alıntı
bu şiirler şairi hemşerim olması nedeniyle alındı
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa